Avrupa'nın en küçük ülkelerinden biri olan Lihtenştayn İsviçre'nin doğusunda, Avusturya'nın batısında yer alan bir kara ülkesidir. Kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu ikinci ülke olan Lihtenştayn Türkiye'nin birçok ilinden daha küçük. Peki Lihtenştayn'ın ekonomik başarısının sebebi ne ve nasıl bu kadar hızlı büyüdü?
Avrupa'nın küçük prensliklerinden biri olan Lihtenştayn, güçlü ekonomik performansı ve siyasi istikrarıyla dikkat çekiyor. Yaklaşık 38 bin kişiye ev sahipliği yapan 160 kilometrekarelik ülke kişi başına düşen milli gelir açısından dünya genelinde üst sıralarda yer alıyor.
2023 itibarıyla Lihtenştayn'ın kişi başına düşen milli geliri yaklaşık 165 bin dolar seviyesindedir. Neredeyse hiç ulusal borcu olmayan bu ülke, düşük vergi oranları ve güçlü finans sektörünün yanı sıra sanayi ve yüksek teknoloji alanlarında da büyük bir ekonomik faaliyet göstermektedir. Nüfusunun yaklaşık üçte biri milyonerdir. 2016 yılında Lihtenştayn'da sadece 406 kişi işsizdi ve buna doğum izninde olanlar da dahildir.
Uluslararası şirketlerin bölgedeki yatırımları, ekonomiyi güçlendirirken ülkenin finansal gücünü de artırıyor.Lihtenştayn, 1719 yılında bağımsız bir prenslik olarak kuruldu. Günümüzde anayasal monarşi ile yönetilen ülkenin başkanı Prens Hans-Adam II'dir. Ülkenin siyasi istikrarı, hem iç hem de dış politika açısından güçlü bir zemin sağlar. Ülke, tarih boyunca tarafsızlık politikasını sürdürmüş ve bu tutumuyla uluslararası çatışmalardan büyük ölçüde etkilenmemiştir.
1867'de Rus İmparatorluğu, Alaska'yı Lihtenştayn'a teklif etti, ancak o dönemde Lihtenştayn, Kutsal Roma İmparatorluğu'nun kalıntılarından biri olarak ekonomik olarak zayıftı. 19. yüzyılın ortalarında, temel malzemeler için dışa bağımlı olan ülke vergi reformu ile vergi oranlarını neredeyse sıfıra indirdi ve bu durum, yabancı yatırımcıları çekerek büyük bir ekonomik dönüşüme yol açtı.
Her iki Dünya Savaşı'ndan sağ çıkan Lihtenştayn, 1995'te Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi'ne (EFTA) katıldı. Bu, finansal sektörde büyük bir patlamaya ve hükümete bol miktarda nakit sağladı. 1999'da 16 milyon dolarlık bütçe fazlası verdi. İsviçre ile gümrük birliği içinde olmasına rağmen, bağımsızlığını artırarak kendi telefon kodunu aldı ve ekonomik olarak büyük bir başarıya ulaştı.
Lihtenştayn, son yıllarda Avrupa Ekonomik Alanı'na (EEA) üye olarak uluslararası ilişkilerini güçlendirdi ve birçok uluslararası anlaşma imzaladı. Ayrıca, yüksek yaşam standartları ve gelişmiş altyapısı ile de tanınmaktadır.
Lihtenştayn, küçük boyutuna rağmen, güçlü ekonomik yapısı ve siyasi istikrarı ile Avrupa’nın önemli merkezlerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.