• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! Forum TipoBet Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Forum TipoBet sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

İnsan ömrünü uzatmak mümkün mü? 500 yıl yaşayan köpekbalığının DNA dizilimi çıkarıldı!

Bahisci

New member
Katılım
23 Tem 2023
Mesajlar
107,123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İnsan ömrünü uzatmak mümkün mü? 500 yıl yaşayan köpekbalığının DNA dizilimi çıkarıldı!

Grönland köpekbalığının uzun ömrünün sırrı, bilim insanları tarafından yapılan araştırmalarla çözüldü. Araştırmalara göre bu keşif, köpekbalığının uzun ömrünü sağlayan genetik mekanizmaları ortaya koyarak, insan ömrünü uzatmak için yeni araştırmaların önünü açabilir.

k2Trn2uYlEqM5c1Ph9zrAw.jpg

Yapılan yeni bilimsel araştırma 500 yıl kadar uzun bir yaşam süresine sahip Grönland köpekbalığının DNA’sını detaylı bir şekilde inceleyerek bu olağanüstü ömrün ardındaki genetik mekanizmaları ortaya koydu. Grönland köpekbalığı, bilinen en uzun ömürlü omurgalı hayvan olarak tanınıyor ve yapılan incelemeler, bu balığın genomunun yüzde 92’sinin başarıyla çıkarıldığını gösteriyor. Bu oran, bugüne kadar köpekbalıkları arasında çözülen en büyük genetik veri seti olarak dikkat çekiyor.
S8wJeaeq-0mlwPcQuqE2YQ.jpg

İnsan genomunun iki katı büyüklüğünde Grönland köpekbalığının genomu, yaklaşık 6,5 milyar DNA yapı taşı içeriyor. Bu, balığın genetik yapısının ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor. Bochum Ruhr Üniversitesi’nden Arne Sahm, bu bulgunun bilim camiasında beklenmedik bir gelişme olduğunu belirtiyor. Araştırmacılar, bu köpekbalığının uzun ömrünü sağlayan mekanizmaları anlamak için bu genetik verileri derinlemesine inceliyor.
W5pODFsQ6EKm2HMaBFuwgA.jpg

Çalışmada bir diğer dikkat çekici bulgu ise, Grönland köpekbalığının genetik yapısında bulunan “sıçrayan genler” oldu. Sıçrayan genler, DNA’daki bazı kısımların hareket ederek, normal genetik işleyişi bozmalarına neden olabilir. Bu tür genetik anormallikler, gelişimsel rahatsızlıkların ve hastalıkların kaynağı olabilir. Ancak Grönland köpekbalığının uzun yaşamı, bu sıçrayan genlerin etkilerini nasıl tolere ettiğini anlamak için önemli bir ipucu sunuyor. Bilim insanları, bu köpekbalığının sıçrayan genlerin zararlı etkilerini azaltmak için geliştirdiği özel DNA onarım mekanizmalarının bu durumu mümkün kıldığını düşünüyorlar.
vMxtXh6Pp0GmSfqV_WEazA.jpg

Grönland köpekbalığının uzun ömrünü açıklayabilen bir diğer bulgu, özel DNA onarım mekanizmalarına sahip olması. Araştırmalar, bu balığın DNA onarımında yer alan 81 özel gen tespit etti. Bu genler, sıçrayan genlerin çoğalmasını engellemek için kendilerini taklit ederek onları hızla kopyalayabiliyor. Böylece, zararlı genetik bozukluklar etkisiz hale getirilerek köpekbalığının sağlıklı bir şekilde uzun yıllar yaşaması sağlanıyor. Bu mekanizma, bu türün sağlıklı ve uzun yaşamını sürdürebilmesini mümkün kılıyor.
eN_Mqp-5m06ViiQGi_8oDQ.jpg

Bilim insanları, Grönland köpekbalığının genetik sırrını çözerek, insanların ömrünü uzatmak ve yaşlanmayı yavaşlatmak için benzer genetik yöntemler geliştirmeyi hedefliyor. Köpekbalığının DNA onarım mekanizmalarının, insanların yaşlanma sürecini nasıl etkileyebileceğini anlamak, genetik mühendislik ve biyoteknoloji alanlarında önemli gelişmelere yol açabilir. Bu tür araştırmalar, daha uzun ve sağlıklı bir yaşam için yeni tedavi yöntemlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.
G2bFTiWXmUiJ2bFSntYeAA.jpg

Araştırmanın başyazarı Arne Sahm, bu bulguların yalnızca Grönland köpekbalığının ömrünü açıklamakla kalmayıp, aynı zamanda insanların genetik yapısına yönelik de yeni bakış açıları sunduğunu belirtiyor. Sahm, gelecekte bu genetik onarım mekanizmalarının insanlar için de uygulanabilir hale gelmesi, ömrün uzatılmasına yönelik devrim niteliğinde bir adım olabilir.
 
Üst