İtalya’da bir mahkeme, dünyanın en güçlü, en geniş ve zengin uyuşturucu kaçakçılığı örgütlerinden biri olan Ndrangheta’ya ceza yağdırdı. Mahkeme, örgüte üyelikleri ile ilgili suçlamalardan 207 kişiyi mahkum etti veonları toplam 2 bin 100 yıl hapis cezasına çarptırdı. Diğer 131 sanığın beraatini de içeren mahkemenin uzun kararının okunması ise bir saat 40 dakikadan fazla sürdü. Dava, mafya örgütünün asıl merkezinin bulunduğu güney Calabria bölgesindeki yüksek güvenlikli bir mahkeme salonunda görüldü.
Güney İtalya'daki soruşturmayı yürüten mafya karşıtı savcılara göre Sicilya Mafyası etkisini kaybettikçe, Ndrangheta İtalya'da ve yurt dışında sessizce güç topladı ve şu anda Avrupa'da kokain ithalatında neredeyse tekeli elinde tutuyor.
İtalyan savcılara göre örgütün Kuzey ve Güney Amerika'da ve Afrika’da da üsleri bulunuyor. Daha önceki yıllarda Avrupa'nın yanı sıra Brezilya ve Lübnan'da da Ndrangheta üyeleri tutuklandı.
Sanıklar, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, gasp ve İtalya ceza kanununda organize suç gruplarının üyeleri için kullanılan bir terim olan mafya ilişkisi gibi suçlarla itham edildi. Diğerleri ise gerçekte üye olmamakla birlikte Ndrangheta ile suç ortaklığı yapmakla suçlandı.
Suçlamalar, hüküm giymiş bir Ndrangheta patronuna bağlı 12 klan hakkında yürütülen bir soruşturmanın sonucunda ortaya çıktı.
Soruşturmanın merkezinde yer alan Luigi Mancuso, Vibo Valentia ili merkezli Ndrangheta'nın en güçlü suç ailelerinden birine liderlik ettiği iddiasıyla İtalya'da bir hapishanede 19 yıl hapis yatmıştı. Duruşmada en ağır cezalar ise her ikisi de Calabria merkezli mafya liderleri olan Saverio Razionale ve Domenico Bonavota'ya verildi. Razionale ve Bonavota 30 yıl hapis cezası aldı.
Catanzaro Başsavcı Yardımcısı Vincenzo Capomolla, savcıların genel davasının mahkumiyet kararlarıyla desteklendiğini ve ndrangheta'nın Vibo Valentia üzerindeki hakimiyetinin teyit edildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Suç örgütünün Vibo Valentia iline sızması o kadar köklü, o kadar yaygın, o kadar endişe verici, o kadar rahatsız ediciydi ki, ilin sosyal ekonomik dokusunun yaşamı, bu çok tehlikeli suç örgütü tarafından sindirildi."
Ancak sanıkların birçoğunun avukatı Giuseppe Di Renzo, asıl sanıkların üçte birinden fazlasının tamamen beraat ettiğini, diğerlerinin ise bazı suçlamalardan suçsuz bulunduğunu kaydetti. Sanıkların birbirinden farklı ve çok sayıda olmasını eleştiren Gratteri, bunların savcıların davasında bir bütünlük olmadığını gösterdiğini söyledi. Ancak soruşturmayı başlatan Catanzaro'nun eski başsavcısı Nicola Gratteri, suç örgütlerinin doğası gereği toplumun geniş kesimlerine sızmaları nedeniyle mafya davalarının genellikle geniş ağlarla örüldüğünü belirtti.
Diğer taraftan, duruşma özel olarak inşa edilmiş yüksek güvenlikli bir sığınakta gerçekleşti. Ancak, sanık sayısının çokluğuna rağmen, söz konusu dava İtalya'da mafya olduğu iddia edilen kişilerle ilgili en büyük dava olmadı. 1986 yılında Sicilya Mafyası üyesi olduğu iddia edilen 475 kişi Palermo'da benzer şekilde inşa edilmiş bir sığınakta yargılanmıştı. Yargılamalar 300'den fazla mahkumiyet ve 19 müebbet hapis cezasıyla sonuçlandı. Bu duruşma, yıllarca süren iktidar mücadeleleri sırasında Palermo bölgesini kana bulayan sansasyonel cinayetler de dahil olmak üzere, adanın en üst düzey mafya patronlarının acımasız yöntemlerinin ve ölümcül stratejilerinin çoğunun ortaya çıkmasına yardımcı oldu.
Buna karşılık, Ndrangheta ile ilgili dava, mafya ile yerel politikacılar, kamu görevlileri, iş insanları ve gizli loca üyeleri arasındaki gizli anlaşma iddialarına dayanan mahkumiyet ve cezaları güvence altına almayı amaçlıyordu ve bu da örgütün Calabria'da ne kadar köklü olduğunu gösteriyordu.
Cezai soruşturmalar, kokain kaçakçılığından elde edilen gelirle dolup taşan Ndrangheta'nın başta Roma ve ülkenin zengin kuzey bölgesi olmak üzere İtalya'nın dört bir yanındaki otelleri, restoranları, eczaneleri, araba galerilerini ve diğer işletmeleri silip süpürdüğünü ortaya çıkardı.