Şam'ın El-Asali mahallesi, Suriye iç savaşı sırasında şiddetli çatışmalara sahne olan bölgelerden biriydi. Esad rejimi güçleri burada ayakta kalan binaları yıktı ve mahalleyi moloz yığınlarına dönüştürdü. Rejimin çöküşü sonrası evlerine dönen mahalle sakinleri, karşılaştıkları manzaraları ve iç savaşta yaşadıklarını anlattı.
Suriye'deki iç savaş sırasında Şam'ın birçok mahallesi bombardıman ve askeri operasyonlarla yerle bir edildi. El-Asali, Suriye'nin eski Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlı güçler ile muhalif gruplar arasında şiddetli çatışmalara sahne olan mahallelerden biriydi. Ancak askeri operasyonlar sona erdikten sonra işler bununla kalmadı, devrik Esad rejimi güçleri ağır makineli işçiler getirerek ayakta kalan binaları yıktı ve demir parmaklıklarını çalarak mahalleyi moloz yığınlarına dönüştürdü.
Çatışmalar 2017'de sona erdiğinde, mahalle sakinlerinin evlerine dönmeleri ve onları onarmaları engellendi. Çok katlı binalar dümdüz edildiğinde, sadece ağır hasar görmüş iki camisi ayakta kalmıştı. Yurtdışında çalışan bir mühendis olan Muhyieddine Najjar, Esad güçleri tarafından öldürülen kardeşinin iki kızıyla birlikte mahalleyi ziyarete geldi. Okulunu hala hatırlıyor ama evini harabe halinde görmek onun için zor olmuş. Najjar, “Herkes geri dönmek istiyor ama nasıl, çok yardıma ihtiyacımız var, çok paraya ihtiyacımız var, çok çalışmaya ihtiyacımız var. Yani tek başımıza bunu yapmamız imkansız, tamamen imkansız” dedi.
Khalifa için ise durum farklı; sekiz yıl önce gözaltına alınmış, daha sonra bir esir takasıyla serbest bırakılmış ve Halep kırsalında muhaliflerin elindeki bölgelere taşınmış. Evini görmek için geri döndüğünde onu bulamamış. Khalifa, “Geri dönüyorsunuz ve hiçbir şey bulamıyorsunuz, bir moloz yığını olarak buluyorsunuz, bakın, içindeki hiçbir evi tanımlayamıyorsunuz, yaptığım bu boya olmasaydı evimi tanıyamazdım” diye konuştu.
El-Asali'de yaşayan bir çiftçi olan Saber Kadri, Beşar Esad'ın kardeşi Mahir tarafından yönetilen kötü şöhretli 4. Tümeni, mahallesini yıkmak ve çalmak için çekiçli ve ağır makineli işçiler getirmekle suçladı. Kadri, şunları söyledi: “Bize tüfeklerle, Rus makineli tüfekleriyle saldırdılar, eğer biri itiraz ederse onu bagaja koyuyorlar ve kimse nerede olduğunu bilmiyor, kimse akıbetini bilmiyor” dedi.