ABD'nin en hareketli şehirlerinden New York'un metroları tehlikeli olmalarıyla ünlüdür. Ancak yeni bir araştırma, metropoldeki metroların en tehlikeli yönlerinden birini daha ortaya çıkardı. Araştırma, New York metrolarındaki havanın da ölümcül olduğunu ortaya koydu.
Yeni bir araştırma, New York metrolarında seyahat eden yolcuların, güvenli kabul edilen sınırın 10 katına kadar çıkabilen ölümcül hava kirliliği seviyeleriyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, yanma sonucu açığa çıkan ve akciğerlere ve kan dolaşımına ulaşarak kansere, kalp-damar hastalıklarına ve erken ölüme yol açabilen küçük parçacıklar olan partikül madde seviyelerini inceledi. Ekip, peronlardaki ortalama kirlilik konsantrasyonunun metreküp başına 139 mikrogram, trenlerde ise metreküp başına 99 mikrogram olduğunu buldu. Dünya Sağlık Örgütü'nün sınır değeri 15 mikrogram olarak belirtiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün koyduğu sınır değer 24 saatlik maruziyete dayanıyor. New York'taki pek çok yolcu, işe gidip gelirken harcadığı 30 dakika veya tren beklerken platformda beklediği 10 ila 20 dakika boyunca bu yüksek miktarları soluyor.
Yapılan araştırmalar, kirli havanın birkaç saat boyunca solunmasının bile özellikle astım ve diğer solunum yolu rahatsızlıkları olan kişilerde solunum sorunlarına yol açabileceğini gösteriyor. Hava kirliliği, dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın otomobillerden, kömür santrallerinden, trenlerden ve atık yakma faaliyetlerinden yayılıyor.
Kirlilik insanları doğrudan öldürmüyor, bunun yerine genel sağlıklarını bozuyor ve onları akciğer, beyin ve kalp rahatsızlıkları gibi sonunda ölüme yol açabilecek çeşitli rahatsızlıklara karşı savunmasız bırakıyor. Araştırmacılar ayrıca kirliliğin, özellikle düşük gelirli bölgelerdeki bazı istasyonlarda yetersiz havalandırmayla birleştiğinde, daha yüksek partikül madde konsantrasyonlarına yol açtığını buldu.