Analizlere göre Gazze'deki savaşın ilk ayında İsrail bölgeye çoğu 300 metre çevresindeki herkesi öldürebilecek güçte olan yüzlerce devasa bomba ile saldırdı. Savaşın başlangıcına ait uydu görüntüleri bin kilo ağırlığındaki bombaların geride bırakabileceği, çapı 12 metrenin üzerinde 500'den fazla krater ortaya çıkardı. Bu bombalar, ABD'nin Irak'ta IŞİD'e attığı en büyük bombalardan 4 kat daha ağır.
Silah ve savaş uzmanları, Gazze'de artan ölü sayısından neredeyse bir ton ağırlığındaki bombalar gibi ağır mühimmatların yaygın şekilde kullanılmasını sorumlu tutuyor. Gazze nüfusu dünyanın hemen hemen her yerinde olduğundan çok daha sıkışık bir şekilde toplanmış durumda. Dolayısıyla bu tür ağır mühimmat kullanımının yıkıcı bir etkisi oluyor. Bölgede insani yardımlarda bulunan bir hukukçu, "Gazze gibi yoğun nüfuslu bir bölgede tonlarca kilo ağırlığındaki bombaların kullanılması bölgenin toparlanmasının onlarca yıl alacağı anlamına geliyor." ifadelerini kullandı. İsrail, Gazze'deki yıkımın boyutu nedeniyle uluslararası arenada baskı altında. ABD Başkanı Joe Biden bile İsrail'i kıyı şeridini "ayrım gözetmeden bombalamakla" suçladı.
"HAMAS'I ORTADAN KALDIRMAK İÇİN GEREKLİ" İsrailli yetkililer, savaşçılarının 7 Ekim'de bin 200'den fazla kişiyi öldürdüğü ve 240'tan fazla kişiyi rehin aldığı Hamas'ı ortadan kaldırmak için ağır mühimmatların gerekli olduğunu savundu. İsrail aynı zamanda sivil kayıplarını en aza indirmek için elinden geleni yaptığını iddia ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri yaptığı açıklamada, "Hamas'ın barbar saldırılarına yanıt olarak İsrail Savunma Kuvvetleri, Hamas'ın askeri ve idari yeteneklerini ortadan kaldırmaya çalışıyor." dedi. Açıklamanın devamında, “Hamas'ın İsrailli erkek, kadın ve çocuklara yönelik kasıtlı saldırılarının tam tersine, uluslararası hukuku izliyor ve sivillerin zararını azaltmak için uygulanabilir önlemler alıyoruz.” ifadelerini kullandı. Eski ABD savunma istihbarat analisti ve eski BM savaş suçları araştırmacısı Marc Garlasco, İsrail'in Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği ilk ay bombardımanının yoğunluğunun "Vietnam'dan bu yana görülmediğini" söyledi.