
İki nükleer güç arasında haftalardır süren gerilim, sıcak çatışmaya dönüştü. Hindistan dün gece Pakistan'a saldırı düzenledi, Pakistan da kısa süre içinde bu saldırılara yanıt verdi. Hindistan'ın saldırılarında 26 kişi öldü, Hint yönetimi de Pakistan'ın misilleme saldırılarında 10 sivilin öldüğünü açıkladı.
Pakistan ordusunun sözcüsü yaptığı açıklamada, Hindistan’ın kısa bir süre önce Pakistan topraklarına üç ayrı bölgeden füze saldırısı düzenlediğini duyurdu. Pakistan ordusuna bağlı Servisler Arası Halkla İlişkiler (ISPR) Direktörü Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, Hindistan'ın Bahwalpur, Muzaffarabad ve Kotli bölgelerine füze saldırısı düzenlediğini duyurarak, "Tüm jetlerimiz havadadır. Bu, Hindistan'ın hava sahası içinden gerçekleştirilen utanç verici ve korkakça bir saldırıdır. Pakistan bu saldırıya kendi seçtiği bir zamanda ve yerde karşılık verecek. Bu provokasyon cevapsız kalmayacak" dedi.
Pakistan ordusu, Hindistan'ın saldırılarında 26 sivilin hayatını kaybettiğini, 46'sının yaralandığını açıkladı. Reuters haber ajansının aktardığına göre, Pakistan ordusunun Keşmir'in Hint kontrolündeki bölgesine saldırısında yedi Hindistanlı sivil öldü, 35 kişi de yaralandı. Pakistan güvenlik kaynakları, Hindistan'a ait 5 savaş uçağının düşürüldüğünü duyurdu.
Saldırıların ardından Pakistan'ın Pencap eyaletinde acil durum ilan edildi.
HİNDİSTANLI YETKİLİLERDEN BASIN TOPLANTISI
Hindistalı yetkililer, Pakistan’a yönelik saldırıların ardından bugün sabah saatlerinde bir basın toplantısı düzenledi. The Times of India’nın aktardığına göre, Dışişleri Bakanı Vikram Misri ve askeri yetkililer Sofiya Qureshi ve Vyomika Singh, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Basın toplantısı, Pahalgam’da turistlerin üzerine ateş açıldığı saldırının görüntüleri ile başladı. Dışişleri Bakanı Misri, turistlere yönelik saldırıdan Leşker-i Tayyibe isimli grubu sorumlu tuttu. Saldırıyı üstlenen TRF isimli grubun Leşker-i Tayyibe isimli grupla bağlantılı olduğunu sözlerine ekleyen Misri, söz konusu saldırının Keşmir’in Hint kontrolü altındaki bölgesindeki normalliği bozmayı hedef aldığını söyledi.
Dışişleri Bakanı Misri, saldırı ile ilgili yürütülen soruşturmalar sonucunda saldırının Pakistan ile bağlantılarının tespit edildiğini ileri sürdü. Bakan Misri, saldırının ardından Pakistan'ın "terör altyapısına karşı" herhangi bir şey yapmadığını kaydetti, saldırılarının Pakistan'daki "terör altyapısını yok etmeyi amaçladığını" savundu.



HAKAN FİDAN'DAN TELEFON GÖRÜŞMESİ Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar ile Pakistan ve Hindistan arasındaki son gelişmeler hakkında telefonda görüştü. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre görüşmede, Pakistan ile Hindistan arasındaki son gelişmeler ele alındı.
TRUMP'TAN İLK AÇIKLAMA
Gelişmeyi "utanç verici" olarak değerlendiren ve yeni haberleri olduğunu söyleyen ABD Başkanı Donald Trump, "Bu, geçmişte yaşanan bazı şeylere dayanıyor. Uzun zamandır savaşıyorlar. Aslında onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır savaşıyorlar." değerlendirmesinde bulundu. Trump, "Ben sadece bunun çok çabuk sona ermesini umuyorum." ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da X sosyal medya platformundan, Hindistan ve Pakistan arasındaki durumu yakından takip ettiğini belirtti. Rubio, ABD Başkanı Donald Trump'ın konuya ilişkin değerlendirmeleriyle hemfikir olduğunu belirterek durumun hızlıca sonlanmasını için Hindistan ve Pakistan hükümetlerine barışçıl çözüm çağrısı yaptı.
BM'DEN İTİDAL ÇAĞRISI Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hindistan'ın Pakistan'a yönelik saldırısından derin endişe duyduğunu belirterek, azami itidal çağrısında bulundu. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Hindistan'ın askeri operasyonlarından derin endişe duyduğunu bildirdi. İki ülkeye de azami itidal çağrısında bulunan Dujarric, "Dünya, Hindistan ve Pakistan arasında askeri bir çatışmayı kaldıramaz." ifadelerini kullandı.

KEŞMİR SALDIRISI TANSİYONU YÜKSELTTİ
Keşmir'de 26 Hindistanlı turistin saldırı sonucu ölmesinin ardından Hindistan ile Pakistan arasında tansiyon yükselmişti. Nükleer güce sahip iki komşu ülke arasındaki ilişkiler, son yılların en düşük seviyesine geriledi. Bölgede sınır çatışmaları zaman zaman devam ederken; iki ülke karışılıklı olarak hava sahalarını da kapatmıştı.
KEŞMİR NEDEN ÖNEMLİ?
Keşmir, Pakistan ve Hindistan arasında 78 yıldır çözülemeyen bir sorun. Doğrudan veya dolaylı oluşturduğu gerginlikler sebebiyle 4 defa savaş çıkmasına neden olan Keşmir meselesi, iki nükleer güç arasında en önemli konuların başında geliyor.
Keşmir sorunu, bölgede İngiliz hakimiyetinin sona erdiği 1947'den önceye dayanıyor. Ancak iplerin kopması, İngilizlerin gidişiyle başladı. 1947'de İngiltere Hindistan'dan çekilirken, Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan'la birleşme konusunda serbest bıraktı. Nüfusun büyük bölümü Müslüman olan Keşmir halkı Pakistan'ı tercih etse de dönemin Prensi Hindistanla birleşme kararı aldı. Bu kararın ardından iki ülke arasında iki yıl süren bir savaş patlak verdi. Ateşkesin sonunda Pakistan bölgeden çekilmedi ve Keşmir iki ülke arasında fiilen bölündü. Hindistan ele geçirdiği bölgeleri "Cammu Keşmir" eyaleti adı altında kendine bağladı. Bölge, Hindistan ile Pakistan arasında mücadele alanı haline geldi.
KRİZE ÇİN DE DAHİL OLDU Ardından krize Çin de dahil oldu. Hindistan ile sınır anlaşmazlığı yaşayan Çin, 1956'dan 1962'ye kadarki dönemde Keşmir'in doğusundaki Aksai-Çin yaylasını adım adım ele geçirdi.
1965'te Pakistan ile Hindistan Keşmir için bir kez daha savaştı. 1972'de imzalanan Şimla Anlaşması ile Keşmir'de, Hindistan ve Pakistan kontrolündeki bölgeler, Kontrol Hattı adıyla ayrıldı. Hint yönetimine duyulan öfke, kitlesel gösterilere, silahlı direnişe ve Pakistan destekli militan grupların yükselişine sahne oldu. Bu süreçte hem Hindistan hem Pakistan kendini nükleer güç olarak ilan etti. 1999'da, Hindistan ordusu ile Pakistan destekli güçler arasında kısa ama şiddetli çatışmalar yaşandı. Ancak iki ülkenin peş peşe nükleer silah denemesi yapması, olası bir savaşın boyutları konusunda endişelere yol açtı. 2000'li yıllardaki diyalog çabalarından da bir sonuç alınamadı. Son olarak 2019'da 40 Hindistan askerinin militanların saldırısında öldürülmesi sonrası bir kez daha savaş patlak verdi. Hindistan, Pakistan topraklarına 50 yıl sonra ilk kez hava saldırısı düzenledi. Hava saldırılarına Pakistan da yanıt verdi ve iki ülkenin savaş uçakları arasında kısa süreli it dalaşı yaşandı. Hindistan aynı yıl Cammu Keşmir'in özel statüsünü iptal etti ve bölgeyi ikiye ayırdı. Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde. Cammu Keşmir, halen Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu tek eyalet olma özelliği taşıyor. Karşılıklı ihlallere sahne olan Kontrol Hattı'ndaki çatışmalar nedeniyle iki ülke, sık sık savaşın eşiğine geliyor. Bölgede kırılgan bir güvenlik durumu var. Öyle ki eski ABD başkanı Bill Clinton Keşmir'i "dünyanın en tehlikeli yeri" olarak tanımlamıştı. birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Keşmir'in geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesi çağrısına rağmen Keşmirliler kendi kaderini tayin edemiyor.